Sayın Milli Eğitim Eski Bakanımız İsmet YILMAZ artık öğrencilere ödev verilmeyecek, öğrenciler çalışmalarını okulda yapacaklar diyerek 20 Haziran 2018 tarihinde şunları söyledi:
“Bundan sonra hiçbir öğretmenimiz, öğrencisine evde ev ödevi vermeyecektir. Öğrencilerimizin dikkatlerini daha çok derse yoğunlaştırmalarını, konuyu derste öğrenmelerini istiyoruz. İnanıyoruz ki çocuklarımız da okulda, sınıfta öğrendiklerini eve gittiklerinde tekrarlayacaklar, öğrendiklerini daha da pekiştireceklerdir. Zaten şimdi ezberden çıktık. Artık bundan sonra ezber olmayacak, eski dershane eğitim usulleri tekrar edilmeyecek. Okulda öğrendiklerini hayatta kullanabilme yeteneklerini kazanmalarını istiyoruz. Öğrendiklerinin hayatta bir karşılığının olduğunu görmelerini istiyoruz. Önümüzdeki dönem, çağa ve hayata uygun bir eğitim sistemini evlatlarımıza vereceğiz. Önümüzdeki eğitim öğretim yılından sonra öğrencilerimize hiçbir ev ödevi verilmeyecektir.”
Bakanımızın bu söyleminden sonra öğretmen arkadaşlarımız ne olur ne olmaz biz ödev vermiyoruz diyerek, doğabilecek şikayetlere karşın hemen kendilerini koruma altına aldılar. Haksız da değiller. Çünkü burada asıl ve temel mihenk taşımız olan velilerimiz de ikiye ayrıldılar.
Hani ödev yoktu?
Neden ödev veriyorsunuz?
Ya da neden hiç okulda ödev vermiyorsunuz hocam, müdürüm?
Bu çocuklar okulda hiçbir şey görmüyorlar mı?
Geliyorlar evde hiç bir şey yapmıyorlar….
İşte buradaki ilk görüş nedeniyle özellikle büyük şehirlerde çalışan öğretmenlerimiz, ödev vermeme noktasında kendilerini veli şikayetlerinden doğabilecek sonuçlardan korumak için ödev vermemeye başladılar.
Peki doğrusu ne?
Öğrencilere ödev verilmeli mi?
Verilmemeli mi?
Sözün özü bakanımız asla öğrenciler evde ders çalışmayacak demedi ders derste dinlenecek ve okula öğrenilecek diyerek olması gerekeni söyledi ve devamında da öğrenciler, “eve gittiklerinde tekrarlayacaklar, öğrendiklerini daha da pekiştireceklerdir” diyerek son noktayı koydu vermesi gereken mesajı verdi.
Peki ne olacak o zaman çocuklara ödev var mı yok mu? Eğer sorumluluk sahibi bir öğrenciyse ki öyle olmalı, dersi derste dinlediği zaman anlamadıklarını öğretmenine sorup tekrar öğrendikten sonra,
1- Bir saat günlük okulda gördüklerini pekiştirirse,
2- Bir saat yarınki derslere hazırlık yaparsa,
3- Bir saat de günlük kitap okursa
o öğrencinin başarısız olması mümkün değildir.
Bir öğrenciye göre doğrusu da olması gereken de bu değil midir?
“Sorumluluk sahibi olan bireyler”….
2018-2019 eğitim öğretim yılımız camiamıza, vatanımıza hayırlı uğurlu olur inşaAllah…