Ülkemizde lisans eğitiminin aşırı önemsenmesi söz konusu. Lisans eğitimi(dört yıllık üniversite eğitimi) olmazsa olmaz gibi bir algı var.Bunun neticesinde de lisans eğitimini tamamlayan bir çok gencimiz arzu ettikleri işleri bulmak bir yana işsizlikle karşı karşıya kalmışlardır.
Lisans eğitimi hem öğrenciler hem aileler ve de geniş bir kamuoyu tarafından kutsanınca, lisans eğitimi yapmamış kişiler, yani ön lisans(2 yıllık yükseköğretim programı) ya da lise seviyesinde eğitim adeta yok sayıldı. Tabii ki lisans eğitiminin kutsanmasının yanı sıra mesleki teknik eğitime gereken önemin verilememesi de insanların tercihlerini ve yönelimlerini etkilemeye devam ediyor.
Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkede sanayi kuruluşlarının ağırlığı KOBİ yani küçük orta ölçekli işletmelerdir. Bu tür işletmelerinde ağırlıklı olarak nitelikli teknik eleman, nitelikli teknisyen ihtiyacı vardır. Aynı zamanda emek yoğun iş gücüne ihtiyacı vardır.
O zaman bizim istihdam stratejisini gözden geçirmemiz gerekiyor. Mesleki teknik eğitimin fonksiyonunu yeniden tarif etmek ve yeniden organize etmek zorunda olduğumuzu gösteriyor.
Doğru mesleki eğitim organizasyonları ile işsizliği en aza indirmek mümkündür. İstihdam bizim gibi genç nüfusu yoğun olan ülkelerde çok çok önemli olan, önemsenmesi gereken bir husustur. Ve doğru tespitlerle doğru mesleki teknik eğitim projeleriyle istihdama olumlu katkı yapmak mümkündür.
Tablo 1. Türkiye’de Çocuk ve Genç Nüfus (2009-2018)
Kaynak: TÜİK, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt İstatistikleri
Tablo 1 de görüldüğü üzere Türkiye’de çocuk ve genç nüfusundaki artış anlaşılmaktadır. Bu tabloya göre ülkemizin kendi genç iş gücünü doğru yönetme, Doğru planlama zarureti vardır. Bu doğru planlamanın da en önemli parçası mesleki eğitim istihdam ilişkisidir. Bu ilişkiyi doğru kurgulamak önem arz etmektedir.
Tablo 2. Kurumsal Olmayan Nüfusun Eğitim ve İşgücü Durumu, II. Çeyrek: Nisan-Haziran, 2016 (15-34 Yaş Grubu)
Kaynak: TÜİK, Gençlerin İş gücü Piyasasına Geçişi, 2016.
Tablo 2 de ise iş gücüne katılma oranı mesleki lise mezunlarında yüzde 69,1 olarak belirtilmiştir. Bu bilgide iş gücünün en önemli parçasının mesleki eğitim alanlar olduğu görülmektedir.
Bu istatistiki veriler mesleki eğitimin çağın gereklerine göre geliştirme ve nitelikli işgücü yetiştirme çalışmalarını olmazsa olmaz olarak önümüze koymaktadır. Ne demek istiyorum, istihdam direkt mesleki eğitimle alakalı bir konudur. Ülke ihtiyaçlarının doğru tespit edilerek ve ihtiyaca göre nitelikli iş gücü yetiştirilmesi gerekmektedir. Gençlerimizin hem mesleki eğitime hem de meslek yüksek okullarına teşvik edilmeleri önem arz etmektedir. İyi bir mesleki eğitim ile de iyi bir kariyer yapılabileceğine gençlerimizin ikna edilmesi oldukça önemlidir. Elbette ikna etmek için yeni projelerle yeniden mesleki eğitimi ele almak gerekmektedir.Mesleki eğitim, kariyer ve istihdam birbiri ile ilişkili, birbirini etkileyen olgulardır. Mesleki eğitimsiz bir istihdam artırımı söz konusu değildir.
Ülkemizin gelişmesinin başlangıç noktası “mesleki eğitim”dir.